1001 Kelime 1001 Hüzün
Kitob haqida
1940’lı yıllarda telif ve tercüme 18 kitabın içinden seçilmiş 1001 kelimenin hayatlarımızı çok kısa zaman içerisinde birer birer terk edişindeki matemi hatırlatmaya çalışmaktadır. Esas olarak bugün sadece Türkçe değil bütün lisanlar büyük katliamlar, soykırımlarla karşı karşıyadır. Teknolojinin, sosyal medyanın, mesaj uygulamalarının ve SMS türü iletişim araçlarının fazlalığı ve çeşitliliği bütün lisanlar için “kara veba” kadar tehlike arz etmektedirler. 1970’li yıllarda ortalama 300 kelime ile konuşan Türk insanı, her on yılda bir kelimelerini gömerek bugün sadece 150 kelime ile Türkçe konuşur olmuştur. Dijital platformlar, filmler ve dizilerdeki bozuk ve kekeme Türkçe, bu durumu hızlandıran en önemli amillerdendir. Hele hele sinema ve dijital platformlarda yayınlanan film ve dizilerin Türkçe alt yazılı olarak verilmesi tam olarak birer müstemleke uygulamasıdır. Bir de buna resmî kuruluşlardaki yetersiz ve yanlış Türkçe kullanımı, siyasilerin banal konuşmaları, ne iş yaptığı ve ne işe yaradığı kimse tarafından anlaşılmayan TDK, Millî Eğitim Bakanlığının müfredat adı altında işlediği cinayetler ancak işgal altında bulunan bir millete yapılabilecek uygulamalardır.