Faqat Litresda o'qing

Kitobni fayl sifatida yuklab bo'lmaydi, lekin bizning ilovamizda yoki veb-saytda onlayn o'qilishi mumkin.

Kitobni o'qish: «Akıllı Keçi – Feleğin Peşinde Duvardaki İki Kedi»

Shrift:

Akıllı Keçi


Günün birinde, bizim köydeki komşumuz Hacı Mehdi’nin keçisinin uyuz olduğunu, bu yüzden de keçiyi ovaya saldıklarını işitmiştim. Sonra bir başka köyün muhtarı Mirza’nın kuzusu, ardından bizim Hacı Kasım’ın köpeği, en sonunda da Meşhedî Muhammet Hasan’ın danası… Hepsi uyuz olunca sahipleri tarafından salıverildi ve bunlar da çölde birbirlerini bulup arkadaş oldular. Sağda solda yiyip içtiler, yatıp kalktılar ve ciddi ciddi şişmanlayıp semirdiler; güçlendikçe uyuz illetini de üzerlerinden attılar.

Bir gece, ‘Daşlu’ mezrasında baş başa verip oturmuş, konuşuyorlardı. Uzaktan uzağa bir ışığın parlamakta olduğunu gördüler. Beyaz bir sakalı olan keçi, “Ah ah, şimdi bir nargilemiz olsaydı keşke!” diye iç geçirdi.

Diğerleri, “Bu zor bir şey değil ki; Köpek Bey suyu getirir, Dana Bey tömbekiyi, Kuzu Bey de ateşi getirir, sonra da nargilemizi yakarız.” dediler.



Kuzu Bey kalkıp ateşin peşine gitti. Gide gide o ışığın kaynağına ulaştı, ama o da ne! Baktı ki on iki tane kurt çepeçevre ateşin etrafına oturmuş, ısınmıyorlar mı? Birden korkuya kapıldı. Karşılıklı selam verip aldılar, kurtlar ona, “Kuzu kardeş, hayırdır, sen burada ne arıyorsun?” dediler. Kuzu korkudan titreyen sesiyle, “Gelip sizden ateş alacaktım, keçi kardeş için nargile hazırlayacağız da…” diye cevap verdi. Kurtlar da, “Gel hele otur şöyle, önce bir soluklan…” dediler.

Kuzu yanlarına vardı ve oturdu. İçlerinden birisi, “Daha neyi bekliyoruz?” diye sordu, diğerleri de ona

“Sabret, biri daha geliyor.” dediler.

Keçi Bey ne kadar sabredip beklediyse de, kuzunun gelmediğini görünce, “Dana Bey, kalk da bir gidip bak bakalım, Kuzu Bey başına bir iş mi getirmiş?” dedi.

Dana Bey bunun üzerine kalktı ve aheste aheste yürüdü, ışığın yanına vardığında on iki tane kurdun aralarına zavallı kuzuyu almış, oturmakta olduğunu gördü. Korkudan titremeye başladı ama korkusunu belli etmedi dışarıya. Kuzuya kızarak söylendi: “Seni köpoğlusu, ne etmeye geldin sen buraya? Ateş getirmeye mi geldin yoksa bu beylerle oturup çene çalmaya mı? Hadi kalk, yallah, düş önüme de gidelim! Keçi Bey’in nargile saati geçiyor.”



Kurtlar: “Boşuna sinirlenme dana kardeş, gel hele otur şöyle de soluklan biraz…”

Dana da korkusundan bir şey diyemedi ve geçip kurtların arasında oturdu. İçlerinden birisi, “Daha neyi bekliyoruz?” diye sordu. Diğerleri ona “Sabret, bir tanesi daha göründü.” dediler.

Keçi Bey bekledi bekledi, ne kuzudan ne de danadan bir haber çıkmadı. Bunun üzerine, “Köpek Bey, kalk da bir gidip bakıver şunlara.” dedi.

Köpek de kalkıp yola düştü. Gördü ki, on iki tane kurt, Kuzu Bey ile Dana Bey’i aralarına almış, oturmuş sohbet etmekteler. Korkudan titremeye, ayakları birbirine dolanmaya başladı ama bir şey belli etmemeye çalıştı. Öfkeyle bağırdı arkadaşlarına:

“Hey, size söylüyorum beyler! Kuzu, dana! Keçi kardeş acaba bu beylerle gece oturmasına mı yolladı sizi, nedir bu hâliniz, oturmuş çene çalıyorsunuz? Hiç utanma yok mu sizde? Kalkın da düşün önüme haydi! Keçi Bey’in nargile saati geçmek üzere!”

Kurtlar: “Boşuna sinirlenme köpek kardeş, gel hele otur şöyle de soluklan biraz…”

Keçi Bey baktı ki köpekten de bir haber yok, bu sefer kalktı kendi yola düştü, ışığın geldiği tarafa doğru. Yolunun üstünde bir tane kurdun leşini gördü. Kurdun ölüsüne öyle güçlü bir boynuz darbesi vurdu ki boynuzlarını leşin karnına geçirdi, sonra da kaldırıp başının üstüne koydu leşi. Hoşuna gitti bu durum ve yoluna bu şekilde devam etti. Işığın kaynağına yaklaşınca gördü ki, on iki tane kurt, ortalarına arkadaşlarını almışlar, öylece oturup sohbet ediyorlar, bir yandan da ağızlarının suyu akıyor. Arkadaşlarına kızarak, “Hey ahmaklar, sizleri ateş bulmaya mı yolladım ben yoksa gelip bu beylerle oturup sohbet etmeye mi?” diye sordu.



Kurtlar: “Boşuna sinirlenme keçi kardeş, gel hele otur şöyle de soluklan biraz…”

Keçi kötü bir duruma düştüğünü fark edince, kurtlara doğru dönüp sayıp sövmeye başladı: “Pis aptallar sizi! İyi oldu sizleri burada kıstırdığım. Babanız bana yirmi tane kurt borçluydu, yedi tanesini yedim bile, bir tanesi de boynuzlarımın üstünde, gerisi de burada oturmuş beni bekliyor. Sakın kıpırdamayın, yakalayıp yiyeceğim sizi de… Kaçmayın sakın, korkaklar!”

Bepul matn qismi tugad.

Janrlar va teglar

Yosh cheklamasi:
0+
Litresda chiqarilgan sana:
11 iyul 2023
Hajm:
11 Sahifa 20 illyustratsiayalar
ISBN:
978-625-6865-89-1
Matbaachilar:
Mualliflik huquqi egasi:
Elips Kitap

Ushbu kitob bilan o'qiladi