Faqat Litresda o'qing

Kitobni fayl sifatida yuklab bo'lmaydi, lekin bizning ilovamizda yoki veb-saytda onlayn o'qilishi mumkin.

Kitobni o'qish: «Kardeş Sesler 2020»

Анонимный автор
Shrift:

Takdim

Yakup ÖMEROĞLU
Avrasya Yazarlar Birliği
Başkanı

Avrasya Yazarlar Birliği olarak uzun yıllardır süren, yeni yazar ve şair yetiştirme çalışmalarımız bu yıl da yeni renkler katılarak devam etti.

Önceki yıllarda 23 dönem, yüz yüze şiir, hikâye, deneme, bir yıl da senaryo alanında yapılan yazarlık atölyelerimize, bu yıl çocuk edebiyatı de eklendi.

Yine önceki yıllarda Birlik merkezinde sürdürülen atölyeler, iki yıldır teknolojiyle buluştu ve Bingöl’den Amsterdam’a kadar uzanan çok geniş bir coğrafyaya yayıldı. Böylelikle önceki yıllarda yazarlık atölyelerine yalnızca Ankara’da yaşayanlar katılma imkânı bulabilirlerken bu yıl hem Türkiye’nin hem de Avrupa’nın pek çok ülkesinden yazar adayının katılımına imkân sağlanmış oldu.

Uzun yılların tecrübelerine dayanarak çalışmalarını sürdüren Avrasya Yazarlar Birliği Yazarlık Atölyeleri, memnuniyetle ifade edelim ki ülkemizin en verimli çalışan, yazar adayını kitapla buluşturan, yeni yazarların edebiyat dünyamızda kalıcılıkları için imkanlar hazırlayan en başarılı kurumdur.

Kurumdur ifadesini özellikle kullanıyorum, çünkü 24 dönem kesintisiz devam eden kursları, bu kurslar sonunda edebiyatımıza kazandırdığı onlarca isim ve bu isimlere ait yayınlanan 27 adet kitapla kurum olarak adlandırmayı çoktan hak etmiştir. Bu kurumlaşmadaki en büyük pay, dilimize ve edebiyatımıza duydukları büyük sevgiyle her dersi aşkla yapan atölye hocalarımıza aittir.

Avrasya Yazarlar Birliği Yazarlık Atölyelerimiz çalışmalarını beş aşamada yürütmektedir.

Öncelikle yazar adayları ile uygulamalı olarak dersler yapılmaktadır. Bu ders/atölyelerde yazılan eserlerden seçilenler her ayın sonunda düzenlenen Mürekkebi Kurumadan toplantılarında yazarları tarafından okunmaktır. Mürekkebi Kurumadan toplantılarına atölye katılımcılarının yanı sıra hocalar, AYB üyesi yazarlar ve diğer edebiyat severler katılmaktadır. Mürekkebi Kurumadan toplantıları, yazarlık atölyesi katılımcıların edebiyat dünyasına ilk takdim yeridir.

Mürekkebi Kurumadan toplantılarında okunan eserler arasından seçilen şiir ve yazılar, Kardeş Kalemler Dergisinde yayınlanmaktır. Böylelikle yeni yazarlarımızın isimleri daha geniş bir çevrede duyulmaya başlamaktır.

Atölye faaliyetimizin dördüncü aşaması ile yeni yazarlarımızın yıl içerisinde atölyelerde yazdıkları eserlerden oluşan ortak bir kitap olarak yayınlanmasıdır. Biz bu kitaplara Kardeş Sesler adını verdik.

İşte elinizde bulunan Kardeş Sesler 2020 kitabı, Avrasya Yazarlar Birliği Yazarlık Atölyelerinde bu yıl yazılmış eserlerden oluşmaktadır ve bir tür Atölye almanağıdır.

Bu yıl yazarlık atölyelerimiz, Türkiye, Avrupa ve Balkanlar olmak üzere çok geniş bir coğrafyada eş zamanlı çalışmalar sürdürdü. Makedonya, Kosova, Bulgaristan ve Batı Trakya’dan katılımcıların eserlerinden oluşan KARDEŞ SESLER 2020 BALKANLAR kitabı ayrı bir eser olarak yayınlandı. Elinizde bulunan KARDEŞ SESLER 2020 TÜRKİYE-KURAY kitabı ise atölyelere Türkiye’den ve Avrupa’dan katılan yeni yazarlarımızın eserlerinden oluşmaktadır. Bu coğrafyaya bir de Kırım’ı eklemeliyiz çünkü atölyelerimize bu yıl Kırım’dan da katılım gerçekleşmiştir.

Koray Kültür Evi Kurucu Aşkın Çakır, Almanya, Hollanda, Avusturya gibi ülkelerde yaşayan Türkleri organize ederek, atölye çalışmalarının yürütülmesinde Avrasya Yazarlar Birliği ile iş birliği yaptı. Bu yüzden Avrupa’dan Türklerin katıldığı özel bir atölye ile 14 haftalık uzun soluklu bir çalışma sürdürdük. Aynı işbirliğini Hollanda’da faaliyet gösteren Türkevi ile de yaptık. Hepimiz çok heyecanlı idik. İstiyorduk ki Avrupa’da yaşayan insanımız kendi hikayesini kendi kalemiyle yazsın. Kendisi de bir dönem Almanya’da öğretmenlik yaparak yaşayan Osman Çeviksoy hocamız Kuray Online Yazarlık Atölyesini heyecanla üstlendi.

Bu yıl Online Yazarlık Atölyeleri çalışmalarına koordinatör olarak Azize Kaya’nın da önemli katkıları oldu.

Diğer Atölyelerimizde de Türkiye’nin değişik şehirlerinden, Kırım’dan ve Avrupa’dan katılımcılarımız oldu.

Bütün bu güzel faaliyetleri gerçekleştiren hocalarımız Ali Akbaş, Osman Çeviksoy, Hüseyin Özbay, Ataman Kalebozan, Sema Tanrıverdioğlu Ersöz, Azize Kaya ve Fatma Yangın Ekşioğlu’na huzurlarınızda teşekkür ediyoruz.

Yazarlık Atölyelerimizin çalışma sisteminin beşinci aşaması ise katılımcıların ilk kitaplarını yayınlamaktır. Ümit ederim bu ortak kitapta eserleri olan yazarlarımızın kitaplarını da yayınlamak kısmet olur.

Bu ortak kitapta eserleri bulunan bütün arkadaşlarımızın isimlerinin edebiyatımızda kalıcı olmasını, onların kendilerine ait ilk kitaplarını da Avrasya Yazarlar Birliği Bengü Yayınları olarak yayınlamayı ümit ediyor, başarılar diliyorum.

Avrupa Türklüğü Kendi Öyküsünü Yazacak

Aşkın ÇAKIR
Koray Kültür Evi Kurucu ve
Online Yazarlık Atölyesi Koordinatörü

– Adın ne senin, kaç yaşındasın?

– Anlamaz seni o amcası Türkçe bilmiyor.

– Anası babası Türk, evde Türkçe konuşmuyorlar mı?

– Okulda iyi olsun diye Almanca konuşuveriyorlar.

– Ama olmaz ki!.. Sen nasıl anlaşıyorsun, senin Almanca’n da iyi değil?

– N’apacan gari, öğreniyoruz bu yaştan sonra.

Son zamanlarda bu tür sohbetleri duyar olduk. Bazı zaman da kendimizi bu sohbetin içinde bulduk. İşyerinde bile Almanca’yı yarım yamalak, idare ile konuşanlar, torunuyla iletişim kurabilmek için bu yaştan sonra Almanca öğrenmek zorunda kalıyorsa derdimizi doğru dillendirecek kalemler gerekli.

Tahta bavuluyla resmedilen çilelerin, tren garlarında efkarlanan gurbetin kahramanı Almancılar, akıncı beğleri gibi geldiler. Acı vatan Almanya’da yurt edindiler. Kimi kardeşini getirdi, kimi arkadaşını. Daha sonra eşlerini, yavrularını yanlarına aldılar. Çoğaldılar, Avrupa Türklüğü oldular. Bilmediler böyle olacağını, bilemezdiler. Kimi traktör almaya geldi, kiminin ekip biçmek için biraz tarlaydı eksiği. Çok malda gözleri yoktu, rahat edebilsinler yeterdi. Hemen dönecektiler, işler yoluna girince. Dönemediler, dönemeyecekler.

Her bir köşesinden acı tatlı öyküler akıyor gurbetin. Her hanenin yazılası öyküsü var. Dil bilmezlerdi öğrendiler. Ev bulamazlardı, evler aldılar. İş yerinde konuk işçiydiler, kendi işyerlerini açtılar. Türkiye’de anaya, babaya, kardeşe baktılar. Çokça da kandılar, kandırıldılar. Biriktirdiği üç beş kuruş yatırımla kesin dönüş hayalleri hep hüsranla sonlandı.

Bugün sıla yolu otoban oldu. Kısa zamanda Türkiye’mi-ze varabiliyoruz. Oysa Türkiye yolunda, kötü arabalarla, günlerce yol alırken kaza yapanlar, kaybolanlar, soyulanlar…

Bulgar’dan geçerken her yerde duramazdınız. Örnek; arabanız bozulamazdı. İhtiyacınız olamazdı, ceza yerdiniz. Bunların hepsi ayrı ayrı öykünün ötesinde gerçekler olarak yazılmalı ve anlatılmalıdır.

Bu öyküler Avrupa Türklüğünü yarına taşıyacak incelemelere de kaynak oluşturabilir. Bakışımızı, eksiğimizi, fazlamızı, sevgimizi, üzüntümüzü ancak bu öyküler dillendirebilir. Ancak öyle anlaşılabiliriz. Avrupa insanı, Anadolu Türklüğünü bilmez. Türkiye’den baktığınızda da Avrupa Türklüğünü anlamak çok kolay değil. İçine girmeden bilemezsiniz. Davulun sesi uzaktan hoş gelir. Her ne kadar mutlu görünse de her ocakta bir efkâr tütüyor. Her şey tamam olsa da vatandan uzak olmak başlı başına eksiklik.

Avrasya Yazarlar Birliği, çok uzun zamandır hayranlıkla izlediğim büyüklerimin bir araya toplandığı koca yürekler birliği olarak hep gönlümde var olmuştur. Akademi online ile yazarlık atölyesi açmaları, biz Avrupa Türklüğü için bulunmaz nimet idi. Ankara’dan tüm Avrupa’ya ulaşmak, yeni kalemler yetiştirmek, bu çağın getirisi ise bunu en iyi yapacak olan elbette Avrasya Yazarlar Birliği olacaktı.

Başkanımız, Yakup ÖMEROĞLU hocamıza durumu anlatıp Kuray Yazarlık Atölyesi için başvurdum. Değerlendirmelerin ardından başvurumun kabul edildiğini öğrendiğimde nasıl sevindiğimi anlatamam. Hemen çalışmalara başlayıp herkese, her yere haber uçurdum. Olabildiğince anlatmağa çalıştım. Beş ayrı ülkede daha çok gündeme geldi, bir heyecan yaşandı. “Ben de yazabilir miyim’’ diye düşünenlerden fazla, Avrasya Yazarlar Birliği’nin ne kutlu bir çalışmayı başlattığı konuşuldu. Evet, katılsın katılmasın herkesin takdirini toplayan bu atölye çalışması övüncümüz, gururumuz oldu.

Avrupa konumlu beş ülkeden katılımcılarımızla başladığımız yazarlık atölyemiz heyecanını kaybetmeden birinci kurunu tamamladı.

Atölyenin alt yapısı, içeriği, veri tabanı doyurucu ve çok ustaca hazırlanmış. Burada çok uzun yılların deneyimini kolaylıkla görebiliyorsunuz.

Yılların usta öykücüsü Osman ÇEVİKSOY hocamızın kesintisiz ve disiplinli anlatımı, yardımları, özverileri bir ustalığın eseri olduğu kadar koca bir yüreğin varlığını da ispatlar nitelikte. ÇEVİKSOY ve diğer hocalarıma yaptığımız atölye çalışmaları neticesinde düşündüğümün yarısını kaleme döküyor olduğumu daha iyi anladım. Anlatım eksiklerimi daha iyi görmemi sağlayan bu birinci kurun bitmiş olması, ikinci kurun başlıyor olmasının müjdesi olduğu için çok üzülmüyorum.

Yakup ÖMEROĞLU hocamızın sohbetleri, fikir yapımızın temel taşlarını yerlerine iyice oturtacak biçimde bizleri yoğurdu. Türk yurtlarını, ulularımızı konu alan sohbetler, bilerek inanma yolunda sevdamızı perçinledi. Yüzeyden okuyup geçtiğimiz bilgilerin ana fikrine kadar inerek anlatması bizi Türklük yolunda daha da bilinçlendirdi. Bu bizim için çok büyük bir kazanç oldu. Bilenden öğrenmek, koca yüreklerden süzülen bilgileri yüreğimize işlemek anlatılması güç bir özgüven de geliştirdi.

İkinci kurun başlamasını sabırsızlıkla bekliyoruz. Daha sonra diğer kurlar da gelecek. Aramıza yeni dostlarımız katılacak. Yumağımız büyüyecek. Avrupa Türklüğü kendi öyküsünü kendi yazacak. Eserler basılacak. Avrasya Yazarlar Birliği, Türk yurtlarında olduğu gibi Avrupa’da da Türkçe bakan, Türkçe gören yazarlar yetiştirmeye devam edecek.

Başta başkanımız Yakup ÖMEROĞLU hocam olmak üzere, Osman ÇEVİKSOY hocama, diğer hocalarımıza, teknik ekibe şahsım ve katılımcı dostlarım adına çok çok teşekkür ediyorum. Bizler için verdiğiniz emekler boşa gitmeyecek. Umarım ve dilerim bizlerle gurur duyacaksınız.

TANRI TÜRKÜ YAŞATSIN

Sır Yok Çalışma Var

Osman ÇEVİKSOY
AYB Edebiyat Akademisi Bşk
Hikâye Atölyesi Hocası

Bu kitapta yer almayı başaran arkadaşlarımı ayrı ayrı kutluyorum. Ve diyorum ki…

Beni, güzel sözün gücüne babam inandırdı. Yazmaya ilkokul öğretmenim heveslendirdi. Yazdıklarıma ortaokul öğretmenlerim değer verdi. Kütüphane ve kitaplar girdi devreye. Sonra bir gazete sayfalarını açtı bana. Bunlar benim şanslarımdı. Çocuk yaşta gurbeti, yokluğu, hatta açlığı yaşamak; para kazanmak için çalışmak zorunda kalmak, yüreğe düşmüş bir çıngıyı yıllarca taşımak da şanslarım oldu. Diyebilirim ki şanslarım beni vaktinden önce büyüttü, olgunlaştırdı ve yalnızlaştırdı. Yalnızlığımı kiminle paylaşabilirdim ki… Başka seçeneğim yoktu, yazdım.

Benzer yaşanmışlıklar içinden düşe kalka –ama minnetsiz- geçip gelen sevgili hocalarım şair Ali Akbaş ve denemeci Hüseyin Özbay da şanslı olanlardandı. Biz üç hoca, başkanımız Yakup Ömeroğlu’nun da desteğiyle yazma sevdalılarına yardımcı olalım istedik. Avrasya Yazarlar Birliği çatısı altında başlattığımız atölye çalışmaları; yazarlığın kutlu çilesine talip olan yetenekli kardeşlerimize bir şans tanıma eylemiydi. Hayatın bize kavga gürültü, toz duman içinde öğrettiklerini başkalarıyla birlikte, bir kere daha öğrenecektik. Çok şükür eylem başarıya ulaştı. On iki yıldır yürüttüğümüz atölye çalışmalarımızla, “Mürekkebi Kurumadan” okumalarımızla, tanıtım ve imza toplantılarımızla, dergilerimizle, ortak ve müstakil kitaplarımızla edebiyat dünyamıza onlarca yazar, şair kazandırdık.

Son iki yıldır online atölyelerimizle Balkanlar’a (Makedonya, Kosova, Batı Trakya), bir yıldır da Türkiye’nin Ankara dışındaki şehirleriyle birlikte Almanya, Hollanda, Avusturya gibi ülkelere de ulaştık. Yüz yüze atölyelerde olduğu gibi online atölyelerde de başarılı olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz. “Kardeş Sesler 2020 – Balkanlar” ve “Kardeş Sesler – 2020 Türkiye / Kuray” adlı ortak kitaplarımız bu atölyelerde üretilen eserlerin bir kısmını içermektedir. Her yıl ortak ve müstakil kitaplarımızın sayısı artmaktadır.

Bizi, her dönem başarıya götüren herhangi bir sırrımız yoktur. Ancak inançla, birlikte yaptığımız uyumlu çalışmalarımız vardır. Biz, atölye hocaları olarak; Ali Akbaş ve Sema Tanrıverdioğlu Ersöz şiirde, Hüseyin Özbay ve Azize Kaya denemede, Osman Çeviksoy ve Ataman Kalebozan hikâyede, Fatma Yangın Ekşioğlu çocuk edebiyatında katılımcılarımızla birlikte sadece çalışarak başarıya yürüdük.

Hemen her yeni döneme, genelde dilin, özelde Türkçemizin önemini, değerini düşünüp tartışıp güzel sözün gücüne inanarak başladık. Dilimizin kurallarını, inceliklerini, imkânlarını metne dayalı olarak yeniden öğrenip yeniden pekiştirirken yazma hevesimizi de artırdık. Türkçemizi etkili ve güzel kullanmayı, daha etkili ve daha güzel kullanmayı yaza yaza öğrendik. Bilgi ve tecrübemizi, farklı yazarlardaki farklı güzellikleri bulup uygulayarak geliştirdik. Acıyı, aşkı, yokluğu, mutluluğu, ayrılığı, yalnızlığı, insana özgü bütün halleri yazarken yaşayabilir hale geldik. Birlikte, uyumlu çalışmak vazgeçilmezimizdi. Çalışmalarımız sırasında kimseyle yarışmadık, amacımız sadece kendimizi geliştirmek oldu.

Sonuç olarak bugün Türkiye’de, Makedonya’da. Kosova’da, Almanya’da, Hollanda’da, Avusturya’da güzel hikâyeler, şiirler, denemeler yazılıyor; yarın daha güzellerinin yazılacağına inanıyoruz.

Mutluyuz, şükrediyoruz.

Çalışmalarıyla ortak kitaplarda yer alan arkadaşlarımızı bir kere daha kutluyor, gelecek dönemlerde müstakil kitaplarını okuyacağımıza inanıyorum.

Kelimelerin Hakkı

Ataman KALEBOZAN
Hikâye Atölyesi Hocası

Kısa zamanda edebiyat adına, güzel Türkçemiz adına hep birlikte çok ve iyi çalışmalar yaptık. Bu çalışmaların en güzeli, en temeli edebiyatın taze kalemler kazanacak olmasıdır.

Bundaki başarıyı, kalem ordusunun bir ve beraber olarak kararlılıkla yürümesine borçluyuz.

Birlikte yer, zaman, mekân, kahraman, dil ve ifadeyi iyileştirmeye çalıştık.

Bakış açılarına beraber baktık.

Kahramanları birlikte konuşturduk.

Kelimeleri küstürmedik. Köprü yaptık.

Avrasya Akademi olarak amacımız; edebiyata yeni, kaliteli ve kalıcı eserler vermek niyetiyle yazar adaylarına yol göstermekti. Bu yolda onlara rehber olmak, iyi ve doğru yazmaya teşvik etmek bizdendi, yazmak onlardandı. Makedonya ve Kosova’dan katılan yazar adaylarıyla çalışmak, katkı sağlamak, beraber ilerlemek hem yorucu hem zevkli hem de verimliydi. Katılımcılarımızın yaşları küçük, kelimeleri büyüktü. Aldıkları eğitim etkisini gösterdi. Farkındalıkları arttı. Farkındalık arttıkça kelimeler; hikâyelerin giriş, gelişme, sonuç bölümlerinde yerlerini daha rahat bulur oldu ve yazılanlar güzel eserlere dönüştü. İyi hikâyelerini okudukça, ilerlemelerini gördükçe sevindik. Yazmayı çok ciddiye aldık. Böyle olması gerektiğine inandık.

Çünkü edebiyat bunu hak ediyor..

Atölye çalışmalarımızda sadece ders işlemedik; bizi üzen ya da sevindiren olayları da paylaştık. Erzincan depremini, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı, korona dönemini birlikte yaşadık. Aramızda derin bağlar oluşturduk.

Avrasya Akademi Online Balkanlar Atölye çalışmaları, bu dönemini bitirdi ve yazar adaylarının eserleri ortak kitabımızda yerlerini aldı. Bunun sadece takvim üzerindeki bir bitiş olacağına inanıyoruz. Bu günden sonra da yazmaya devam etmeli, bağları koparmamalıyız. Yazdıklarımızı asla yeterli görmemeliyiz. Kendimizi yazma konusunda sorumlu tutmalı; daha çok, daha seri yazmak kararlılığında hatta zorunda olmalıyız. Atölyede edinilen tecrübeyi, yetenek ve azimle birleştirip yeni hikâyeleri Türkçemizin en güzel haliyle yazmaya devam etmeliyiz. Eserlerimizi çoğaltmalı ve ortak kitaplarda, dergilerde yer almasını sağlamalı aynı zamanda müstakil kitapların da sahibi olmalıyız.

Çünkü bir kitapta yer almak, kelimelerin hakkıdır.

Tüm yazar adaylarını bu çalışmalar süresince gösterdikleri ilgi, gayret, azim ve çalışkanlıklarından dolayı tebrik ediyor ve güzel Türkçemizin kalemleri olarak Balkanlar’dan harika yazarlar çıkacağına inanıyoruz.

Hikâyelerinizin, Türkçemiz birliğinde daha da ileriye kalıcı olarak yürümesi ve yükselmesi temennisiyle.

Sevgi ve selamlarımızla…

Azıksız Çıkma…

Sema TANRIVERDİOĞLU ERSÖZ
Şiir Atölyesi Hocası

“Karanlıkları devirmek ve aydınlık bir çağın kapılarını açmak için en mükemmel silah kalem. Sözle, yazıyla kazanılmayacak savaş yok… Kalem sahiplerine düşen ilk vazife, telaş etmemek, öfkelenmemek, kin kışkırtıcısı olmamak. Halkı okumaya, düşünmeye, sevmeye alıştırmak. Bir kılıcın kazandığı zaferi başka bir kılıç yok edebilir. Kalemle yapılan fetihler tarihe mal olur, yani ebediyete.” Cemil Meriç

Avrasya Yazarlar Birliği, yazı atölyeleriyle Türk Edebiyatı ve Türkçemize nitelikli eserler ve kalemler kazandırmaya devam ediyor. Türkiye’den sonra Balkanlar ve Avrupa atölyeleriyle hikâye, deneme ve şiir türünde ortaya konan güzel eserler, atölye edildikten sonra böyle bir ortak kitapla ebedileştiriliyor.

Varlıkların en şereflisi olan insanın yolculuğu, bir kemal yolculuğudur. Var oluş serüvenimiz, önce kendimizi, âlemi ve Yaratanı bilmeye doğru uzanan bir anlam arayışıdır. Çağın süslü, ışıklı, gürültülü akışına karşı kalemi ve kelamı seçenler, aslında bu kemal bulma yolculuğunda ilmi, irfanı ve tefekkürü seçenlerdir. Başka bir deyişle hikmeti…

Edebiyat işte bu kendimizi arama serüvenimizin, kâinatın sırrına erme arzumuzun, hakikate vasıl olma azmimizin bir sonucudur. Olayların iç yüzünü görebilmek, eşyaya ruh giydirebilmek, akıp giden zamanın bir parçasını ölümsüzleştirebilmek gayretidir. Gönül evrenini kelimelerle ebedileştirme, tarihe kayıt düşme, yaşam tuvaline özümüzü damıtmadır. Var oluş hikmetini kelamda bulanlar, çağa söyleyecek bir sözü olanlardır. Onlar, rahatsızlıklarını, hicivlerini, aşklarını, saadetlerini, acılarını satırlara ince ince işleyen kelime işçileri…

Cemil Meriç, “Şairler yoğurmuş dili, düşünceyi, şairler uysallaştırmış.” der. “Nazım en olgun meyvelerini verdikten sonra nesir doğmuş.” diyerek edebiyat tarihinin şiirle başladığını ifade eder. Bu yüzden edebiyat yolcuları için “Genç nasirler, nazmın tehzibinden geçseler şüphesiz ki üslupları daha derli toplu, daha tanınan, daha ölçülü olurdu.” tespitinde bulunur.

Avrasya Yazarlar Birliği Şiir Atölyesi olarak usta şairlerin rahle i tedrisinden geçmeye, Türk şiirinin eşsiz örneklerini gözden geçirerek başladık. Üstadların poetikalarını okuduk. Türk şiir tarihinden şiirde ahenk unsurlarına, biçim ve türlerine uzandık. Her seferinde amaç belliydi: Şiir dilini bulabilmek. Ali Akbaş, “Şiir, kristalize sözdür.” der. Mısralarımızı fazlalıklardan arındırıp, en yalın ve en derin şekliyle örmeye çalıştık.

Her şiirin bir felsefesi vardır ve şairler aslında karanlık gecelerde arzı endam eden içi kor gibi yanan yıldızlardır. Filozof ve fikir işçisidirler. Şiire talip olmanın bir nevi yanmaya talip olmak olduğuna, şiirin aslında şairin gözlerinde kaynayan kumlar olduğuna ustaların şiirlerini şahit tutuk.

Yazmak bir inşa sürecidir. Eserimizle beraber ruhumuzun yeniden doğuşu, şekillenişi, mayalanışıdır. Bu minvalde Bahattin Karakoç’un dizeleriyle veda ediyorum. Kıymetli öğrencilerimize şiir ve edebiyat yolculuğunda bereket ve sebat diliyorum.

 
“Bir nehir geçeceksen, önce soyunmalısın,
Bir dağı çıkacaksan, soluklu olmalısın.
Mademki niyetlisin, seferin kutlu ola!
Caydırmayı düşünmem, ama derim ki sana:
Azıksız çıkma yola! …”
 

Dal ve Gonca

Azize KAYA
Koordinatör
Deneme Atölyesi Hocası

“Dal bir sabah goncayı açmış buldu” der Ömer Hayyam beytinde. Derin bir mana penceresi açar anlayana. Goncanın hayatını anlık bir olguymuş gibi anlatırken, ardındaki emeği gizleyerek yaptığı ironi şüphesiz düşündürür.

İşte elinizdeki kitap; Avrasya Akademi Online Yazarlık Atölyesi hocaları ve katılımcılarının saatler süren eğitim ve emeğinin ardından Ömer Hayyam’a atıfta bulunur ve der ki şükür ki dal bir sabah goncayı açmış buldu.

KURAY HİKÂYE ATÖLYESİ

AŞKIN ÇAKIR

Almanya

Araştırmacı, gezgin. 27.10.1971 Düzce’de doğdu. Halen Almanya’da yaşamaktadır. 1992’den bu yana kültür derneğindeki görevini ve gelenek yaşatıcılığı çalışmalarını çeşitli alanlarda sürdürmektedir. Almanya’da bir vakıf şirketinde ve aynı zamanda Avrupa Türk Basın Birliği’nde çalışmaktadır. 2012’den sonra Türk yurtlarını gezerek kalıcı eserler bırakmak amacıyla araştırma ve arşiv çalışmalarına ağırlık vermiştir. Son nefesine kadar Türk milleti için yararlı olmak azmindedir.


HİKÂYE:

Benden İçeri

18 159,78 s`om
Yosh cheklamasi:
0+
Litresda chiqarilgan sana:
01 avgust 2023
Hajm:
12 Sahifa 20 illyustratsiayalar
ISBN:
978-625-6852-46-4
Matbaachilar:
Mualliflik huquqi egasi:
Elips Kitap

Ushbu kitob bilan o'qiladi