Kitobni o'qish: «Bağımsızlığa Adanan Ömür: Mahambet Ötemisulı»
Mahambet ÖTEMİSULI
(1804 – 1846)
Mahambet, Kazak topraklarını istila etmeyi amaçlayan, verimli topraklara askeri kaleler – Orınbor, Oral, Elek, Berdenki – inşa ederek yerleşmeye başlayan Rus Çarı’nın siyasetine ve bu amacını gerçekleştirmek için kukla gibi kullanılan Kazak Hanları ile Sultanlarına karşı halkı uyandıran, açıkça silahlı ayaklanmaya çağıran ilk Kazak şairidir. Bu konuda Kazak Edebiyatı ders kitabında şöyle yazıyor: Mahambet Ötemisulı, alev gibi yanan şair ve 1836-1841 yılları arasında Batı Kazakistan’daki istilaya (Rus istilası) karşı halk ayaklanmasının öncüsü. Onun özgürlüğü, eşitliği arzulayan, halkının derdini dile getiren kılıç gibi keskin şiirleri ayaklanmanın sloganı olmuş ve askerin yüreği uyandırıp coşturmuştur. Onun şiirlerinin kudretli gücü bu güne kadar okuyucularını duygulandırır, genç nesle millet sevgisini, vatan sevgisini öğretir. Kazak Türkleri küçük yaştan itibaren çocuklarını Mahambet şiirleriyle yetiştirmektedirler.
1801 yılından itibaren Batı Kazakistan’da, İdil ve Yayık nehirlerinin arasında Bökey Ordası kurulur. Bu devlet yapılanmasının Bökey, Sığay ve Cangir Hanlar yöneticileri oldular. Adı geçen hanlar döneminde, XIX. yüzyılda verimli topraklar Kazaklardan alınarak Ruslara verilmeye başlanır. Buna karşı koymaya çalışanlar en ağır şekilde cezalandırılır. Özellikle Cangir Han, en verimli yaylaları, en verimli toprakları kendisini destekleyen, sultanlara, din adamlarına, kendisine hizmet edenlere, akrabalarına dağıtır. En büyük payı da kendisi alır. Böylece halk ayaklanmasının çıkmasına neden olur. 1936-1938 yılları arasında yer alan İsatay Taymanov’un Bökey Ordasındaki halk ayaklanması toprağın daralmasından, Kazak Hanlarının tutumu ile Çarlık Rusyasının sömürgeciliğine karşı çıkan halk davasıdır.1
Mahambet Ötemisulı da bu ayaklanmayı dile getiren, ayaklanmanın çağrıcısı ve İsatay’ın en yakın arkadaşıdır. 1804 yılında Batı Kazakistan’da, Orda ilçesi, Beketay Kumı köyünde dünyaya geldi. Mahambet, gençliğini Han Sarayında geçirdi. Bir süre Cangir Han’ın sarayında hizmet etti. 1824-1828 yılları arasında Orınbor’da Cangir Han’ın oğlu Zülqarnayın’ın yanında kaldığında Rusça öğrendi. Arapça ve Rusça’yı iyi bilen Mahambet’i Cangir Han kendisini övecek şair olarak gördü. Fakat o han sarayı’ndaki haksızlığı görünce Cangir Han’a karşı geldi ve mücadeleye girişti. Cangir’in emirlerine uymadığı için saraydan ayrıldı.2
Mahambet ismi bu ayaklanmayla bağlantılı olarak bütün yurtta duyuldu. Şiirlerinde kendisini, arkadaşlarını ve o devirdeki tarihi süreci şiirlerinde tarif eder. Onun şiirleri halka büyük moral verir. “Savaş” adlı şiirinde Beketay Kumu’nda geçen çatışmayı şöyle anlatır:
Asker jiyıp аttаndıq,
Beketаy edi turаğım.
Аyğаylаp jаwğа tiygende
Аğаtаy-Beriş – urаnım.
Beketаy qumğа el qоnıp,
Bаybаqtı Jünis аttаndı,
Qоsıluwğа dem bоlıp.
“Qudаylаdı” hаn ulı,
İzdegen jаwı biz bоlıp.
Jаw qаrаsı körindi,
Jiyılğаn äsker bülindi.
İsаtаy – bаsşı, men – qоsşı.
İsаtаydıñ sоl künde
Аqtаbаn аtı аstındа,
Duwlığаsı bаsındа.
Zığırdаnı qаynаydı,
Аstınа mingen Aqtаbаn
Аq bökendey оynаydı.
Asker yığıp atlandık,
Beketay idi durağım.
Nara atıp düşmana saldırdığımızda
«Ağatay Beriş!» idi uranım.
Beketay Kumu’na yerleşen,
Baybaklı Cünis atlandı,
Koşulup destek için.
Allah dedi han oğlu,
Düşman bildiği bizleri.
Düşmanın gölgesi göründü,
Han askeri dağıldı.
İsatay öncü, ben yaveri.
İsatay’ın o günde
Aktaban atı altında,
Tolgası başında.
Öfkesi kabarıyordu,
Üstüne bindiği Aktaban at
Ceylan gibi yerinde duramıyordu.
Mahambet doğaçlama şiir söyleme yeteneğine sahip olan bir şairdir. O, Narın bölgesi’nde yaşadı. Halkı arkasına alabildi. Kahramanlıklık yapmakla kalmadı, bütün şiirlerinde kahramanlığı da anlattı. Şiirleri halkın ölmez mirası haline geldi. “Erewil atqa er salmay” (Sağlam atı eyerlemeden), “Kün qayda?” (Gün nerede?), “Muñayma” (Kederlenme) şiirleri halkı ayaklanmaya, mücadele etmeye çağıran şiirleridir. Bu şiirleri ayaklanmaya katılan halkın sloganı olmuştur.
İsyan 1836 yılının ilkbaharında başladı. Ekim ayının sonunda da İsatay iki bin askeriyle Han Sarayı’nın etrafını sardı. Onun Cangir Han’ı hâlâ yola getireceğim ümidi vardı. Yanındaki Mahambet, Übi, Tanatar ve Qabılanbay gibi en yakın arkadaşlarının sözünü dinlemedi. Saraya saldırmasına izin vermedi. Toplu, ağır silahlı Çar askerlerine karşı atlı isyancılar karşı karşıya geldiler. İsyancılar, bu durum karşısında geri çekilmek mecburiyetinde kalır. Büyük yenilgiye uğradı.3
Bu durum Mahambet’in İsatay adına yazdığı “Ay, Mahambet, joldasım” (Hey, Mahambet, yoldaşım) şiirinde anlatılmaktadır.
Awır äsker qol ertip,
Jasqusqa barıp kirgende,
Arıstanday aqırğan
Aybatıma şıdamay,
Han balası jıladı – ay,
“Janımdı qiy” dep suradı-ay!
Aqköñil, añqaw jürekten,
Beremin dep, men turdım.
Kök bedewdi bawırlap,
Şabamın dep, sen turdın,
İsatay basşı bilsin dep,
Awır äsker qol turdı
Büyük bir ordu yanıma alıp,
Jaskus’a gelip girince,
Aslan gibi gürleyen
Hiddetime dayanamayarak,
Han balası ağladı-hey,
“Canıma kıyma” diye yalvardı – hey!
Alçak gönüllü saf yürekle,
Hayatını vereyim diyen ben idim.
Kök yarış atı kırbaçlayarak,
Hepsini ezip keselim diyen sen idin,
Öncümüz İsatay bilir diye,
Büyük bir ordu duruyordu.
Mahambet’in halk arasında çok yayılmış “Mahambettin Cangire aytqanı” (Mahambet’in Cangir’e Söyleği) şiiri yediden yetmişe herkes tarafından ezbere bilinir.
Hаn emessiñ, qаsqırsıñ,
Qаs аlbаstı bаsqırsıñ,
Dоstаrıñ kelip tаbаlаp,
Duşpаnıñ seni bаsqа ursın!
Hаn emessiñ, ılаñsıñ,
Qаrа şubаr jılаnsıñ.
Hаn emessiñ, аyarsıñ,
Аyır quyrıq şаyansıñ!
Han değilsin, aç kurtsun,
Allah kahretsin seni,
Dostların gelip başarısızlığına sevinsin,
Düşmanın seni gelip rezil etsin!
Han değilsin, belasın,
Kara yılansın.
Han değilsin, hilekarsın,
Çatal kuyruklu çiyansın!
Mahambet şiirlerinin baş kahramanı İsatay Taymanulı’dır. “İsatay degen ağam bar” (İsatay adlı ağam var), “Аrğımаqqа oq tiydi” (Arğımak ata kurşun değdi), “Tarlanım” (Kartalım) adlı birçok şiirinde İsatay’ın edebi kişiliği, insanlığı, cesareti, kararlılığı, zekiliği gibi özellikleri etraflıca anlatılır, tasvir edilir.
Mahambet’in şiirle beraber “Şilterli tereze”, “İsatay’ın aqtabanı-ay”, “Jayıq asuw”, “Qiyıl qırğını”, “Jumır qılış” ve “Qayran Narın” adlı küyleri de (melodi, ezgi) vardır.4 Mahambet’in coşku dolu küyleri Kazakların Ulutaw sanat grubu tarafından çağdaş zamana uyarlanarak seslendirilmektedir.
Mahambet, 1846 yılında 43 yaşında, Karaoy’daki kendi evinde sofra başında Baymahanbet Sultan’ın gönderdiği katil Ikılas ve arkadaşları tarafından öldürüldü.
Mahambet’in şiirleri halk arasında sözlü olarak yayıldı. Yayınlanması ise daha sonra gerçekleşti. Mahambet’in şiirlerini onunla birlikte ayaklanmaya katılan şair Şerniyaz Jarılğasulı (1807-1868), Murat Mönkeulı (1843-1906) ve Iğılman Şörekulı (1876-1932) ezbere söylemiştir.
İlk defa 1908 yılında Kazan’da yayınlanan Murat Şair’in Ğumar Hacı’ya Söyledikleri adlı kitapta Mahambet’in yüzden fazla mısradan oluşan iki şiiri yer almıştır. Bazı şiirleri de 1912 yılında Gabdolla Muştak’ın Orınbor’da yayınladığı Kazak şairleri kitabında bulunmaktadır.
Mahambet’i ilk olarak tanıtmaya çalışan edebiyatçı Qajım Jumaliyev’dir. Qajım Jumaliyev Mahambet hakkında bilgi toplamak amacıyla halkın arasına sıkça araştırmalar yaptı. Neticede 1938 yılında Mahambet’in bir günlük ömrünü konu eden Ayqas (Mücadele/Savaş) uzun hikayesini (povest) yazdı. 1939 yılında Qajım Jumaliyev, Mahambet şiirlerini ayrı kitap olarak yayınladı ve 1940 yılında da kendisinin hazırladığı 9-sınıfın Kazak Edebiyatı ders kitabında Mahambet şiirlerine yer verdi. 1948 yılında hacimli bir monografi yazdı. Eserinde 19. yüzyılda Kazak Edebiyatı’nda tam bir insan tipini ortaya çıkaran ilk şairin Mahambet Ötemisulı olduğunu gösterdi. Ayrıca bu çalışmasında şairin şiirlerini konu ve devir, dil ve yapı bakımından inceledi. Bu yüzden Kazak araştırmacıları, dünyaya Abay’ı tanıtan Muhtar Awezov, Mahambet’i de tanıtan Qajım Jumaliyev derler.5
Mahambet’in halkın çıkarını düşünen kişiliği, Han’dan bile çekinmeyen karakteri, yiğitliği, mücadeleyle dolu hayatı birçok ünlü Kazak yazarı, şairi ve sanat adamını etkilemiştir. Onlar da Mahambet’i tanımak ve halkına tanıtmak için kendi eserlerinde Mahambet’i konu edindiler.
1925 yılında Taşkent’te Iğılman Şörekulı’nın İsatay ile Mahambet’in yiğitliğini destanlaştıran “İsatay-Mahambet” poemi yayınlandı. Bunun gibi Mahambet’in yiğitlik yanlarını, kahramanlık karakterini açmaya katkıda bulunan diğer şair Tayır Jarokov’dur. 1930 yılında “Orda oqiyğaları” (Saray olayları) ve “Narın” adlı iki uzun şiir yazdı. Çağdaş Kazak şiirinde kahramanlık konusunu ele alıp, Mahambet karakterini şiirlerine konu eden diğer şair de Juban Moldağaliyev’dir. Onun da “Kek” (Öç/ Kin) poemi ve “Mahambet qabiri basında” (Mahambet’in kabri başında) adlı şiirleri vardır. Türk Dünyasınca tanınmış şair Muhtar Şahanov’un da “Mahambettiñ monologi” (Mahambet’in monologu) adlı poemi, Kadir Mırzali’nin “Mahambet” şiiri, Mukagali Makatayev’in “Aqbay deytin köl eken” (Akbay denen gölmüş), “Avtograf” (Yazarın el yazısı), “Mahambetter, Abaylar” (Mahambetler, Abaylar) şiirleri, Fariza Onğarsınova’nın “Almas qılış” (Elmas kılıç) poemi mevcuttur. Düzyazıda da Mahambet konusu Kazak Edebiyatı’nda epeyce işlenmiştir. Qajım Jumaliyev’in “Ayqas” (Mücadele) adlı uzun hikayesi, Anvar Alimjanov’un “Mahambet’in jebesi” (Mahambet’in oku), N.Abutaliyev’in “Qayran Narın” (Hey gidi Narın), Berqayır Amanşin’in “Mahambettiñ semseri” (Mahambet’in kılıcı) romanları ve Taken Alimkulov’un Karaoy adlı hikayesi onun hayatını konu edinen yazılardır. Taken Alimkulov hikayesinde, Mahambet’in ömrünün son zamanını ve nasıl öldürüldüğünü anlatır. Mahambet’in mezarı da Karaoy denen yerdedir. Hikayenin adı da bununla ilgilidir. Karaoy, Batı Kazakistan’ın İl merkezi Atırav’dan 40 kilometre uzaklıktadır.6
Ayrıca Mahambet hakkında yazılan dram eserleri Kazak Edebiyatı’nda önemli yer tutmaktadır. 1936 yılında ayaklanmanın 100. yılı münasebetiyle yazılan İlyas Cansügirulı’nın İsatay-Mahambet oyunu, 1941-1943 tarihlerinde Gabdol Slanov’un Mahambet adlı oyununun ilk nüshasını yayınlasa, 1959 yılında gözden geçirilmiş son nüshası yayınlandı. Berqayır Amanşin’in de Jaqiya İsatayulı tarihi dramı yayınlandı. Resim sanatında da grafiker Maqum Qisameddinov çizdiği Mahambet resimleri için Ulusal Komsomol Gençlik Ödülü layık görüldü.
Ünlü antropolog Noel Şayahmetov, özel bir araştırma grubuyla gidip, Mahambet’in kabrindeki kafatasını inceleyip, buna göre yüz çehresini betimledi.7
Bu hadise ünlü yazar Rahimcan Otarbayev tarafından romanlaştırıldı ve roman “Baş” ismiyle Avrasya Yazarlar Birliği Bengü Yayınları tarafından Ankara’da yayınlandı.
Aktarma Hakkında
Mahambet Ötemisulı şiirleri Kazak Türkleri tarafından çok sevilmektedir. Onun şiirlerini aktarırken şiirlerinde bazı kelimelerin çeşitli baskılarında kelime ya da harf farklılıkları tespit edildi. Bu da Mahambet şiirlerinin halk arasında önce sözlü söylenip, sonradan yazıya geçirilmesinden dolayı kaynaklanmış olmasındandır. Elimizde bulunan Mahambet Ötemisulı’nın şiirlerinin son yıllarda yayınlandığı iki kaynağı kıyasladığımızda buna pek çok örnek verebiliriz. Onlardan birkaçı: 1. Aynı sözün değişik varyantı: “Esil Er” şiirinde küçüklüğümde anlamında kullanılan söz “qurttayımda”8 ( 2003, s.116) ve “quttayımda”9 (2007, s. 82) şeklinde geçmektedir. Bunu bazı şiir başlıklarında da görmekteyiz. “Mitken er” (2003, s.56) şiiri diğer kitapta “Minken er” (2007, s. 101) olarak geçmektedir. “Boray da boray qar jawsa” (2003, s. 32), “Oray da boray qar jawsa” (2007, s.30). Kaynaklar arasında sadece fonetik farklılıklar dışında bazen satır eksikliği veya fazlalığına da rastlanmaktadır. Örneğin, Mahambet Ötemisulı şiirlerinin 2003 yılında yayınlandığı nüshadaki “Mahambettiñ Baymağambet sultanğa aytqan sözi, I” (Mahambet’in Baymağambet Sultan’a söyledikleri, I) şiir şöyle başlıyor: – Men bir eneden bir edim, Künderdiñ küni bolğanda, Bir eneden eki edim. Ekewimiz birge jürgende, Wädege berik edim. … Ötemisten tuğan on edik – (2003, s. 96). Aynı şiir 2007 yılında Uluslararası Abay Vakfı’nın yayınladığı kitapta da şu şekilde başlıyor: – Biz bir eneden bir edik, Bir eneden eki edik. Ekewimiz jürgende, Bir-birimize es edik (2007, s. 49). Şiir birinci kitapta beş satır, ikinci kitapta ise 4 satırdan oluşmaktadır. 2007 yılında yayınlanan nüshada Ötemisten tuğan on edik (sondan üçüncü) satırı hiç yoktur. Bu satırın yazılmaması dikkatsizlikten kaynaklanmış olabilir. Çünkü aynı eserin Hatıralar kısmında bu şiir üzerinde durup, şiirin çözümlenmesi yapılmıştır (2007, s.345).
Aktarmamızda 2007 nüshasını esasa aldık. Onun da nedeni 2003 yılında yayınlanan metinlere göre 2007 yılındaki metinler daha dikkatli-bir şekilde gözden geçirilmiş ve eserde daha önceki yayınların (1925, 1962, 1985) esas alındığını yazmaktadır. (2007, s. 371).
Aktarma yaparken deyimler ile kalıp sözlere, eski kelimelere dikkat etmeye çalıştık. Çünkü Mahambet Ötemisulı yaşadığı dönem ile şimdiki Kazak Türkçesi arasında anlaşılması zor kelimeler ortaya çıkmaktadır. O zaman sıkça kullanılan bazı kelimeler sadece sözlüklerde yaşamını sürdürmektedir. Her Kazak’ın anlamadığı Orama mıltıq, Tolğamalı aq mıltıq gibi tüfek adları da mevcut. Bu yüzden yakın diller arasında yapılan aktarmada önemle üzerinde durduğumuz eski kelimeleri, deyimleri iyi tespit etmeye çalıştık. Bu konuda Kazak Edebi Diliniñ Sözlüğü (on beş cilt)10, Deyimler Sözlüğü11 gibi eserlerin çok faydalı olduğunun altını çizmek istiyoruz.
Netice itibarıyla; Kazak halkının çok sevdiği, milli kültür ve milli duyguları harekete geçirip, onu yıllarca yaşattığı ve yaşatmaya devam ettiği bilinen bir gerçektir. Üstelik Orta Asya’nın Rus Çarı’nın hakimiyetine girmeye başladığı ve 1875’te Taşkent’in düşmesiyle tamamlandığı o zor yılları bizzat yaşayıp, şiirleriyle bize ulaştırdığı için buram buram tarih kokmaktadır. İşte kahramanlığın, fedakarlığın ve sefaletin, açlığın, yokluğun ve hatta en önemlisi ihanetin satırlarına sindiği Mahambet şiirlerini Türkiye Türkçesine kazandırdık. Çok zorlandık ama çok şey de öğrendik. Bayram demeden, tatil demeden hemen her gün çalışarak altı ayda tamamladık. Elbette eksiklerimiz olacaktır. Aktarmada bozukluklar, şiirsellikte kırılmalar olacaktır. Daha iyi aktarımı ve tamamlanmış hali ile yayınlanana kadar çevirimizde iddialı olduğumuzu söyleyebiliriz. Siz değerli ve dikkatli okurlardan gelecek yapıcı ve tamamlayıcı katkılar için şimdiden teşekkür ederiz.
Bağımsızlığın ateşini yakan Mahambet Ötemisulı’nın şiirlerinin Bağımsızlığın 25. yılını kutlamaya hazırlandığımız Kazakistan halkına armağan olsun. Bu şiirleri yakından okuyup satır aralarında gizlenmiş sembolleri gün yüzüne çıkaracak araştırmacılar olacaktır. Dipnotlarla verilen bilgiler ve açıklamalar anlama rehberlik edecektir.
Kazak Edebiyatının Türkiye’de tanınmasına önemli katkıları sunacağına inandığımız bu kitabın basılması işini üstlenen Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Sayın Yakup ÖMEROĞLU’na ve emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.
Bu kitapla birlikte yeni çalışmalar da bizi bekliyor. Mahambet hakkında yazılmış şiirler, poemalar, hikayeler, romanlar ve dramalar var. Onlar da Kazak halkının şaire ve şiirlerine, özellikle de “vatanına ve bağımsızlığına” olan sevgisine ne kadar değer verdiğini göstermektedir.
Saygıyla,
Prof. Dr. Orhan SöylemezProf. Dr. Ayabek Bayniyazov
Ardahan ÜniversitesiÇağdaş Türk Lehçeleri Ve Edebiyatları BölümüArdahan, 10 Mayıs 2016
Bepul matn qismi tugad.