Kitobni o'qish: «Anonymous»
GİRİŞ
Anonymous tüm gizli oluşumlar gibi gittikçe artan büyük bir ilgi görmeye devam ediyor. 2003 yılından beri hem de. Belli bir lidere bağlı olmayan bireylerden oluşması, her türlü otoriteye karşı olan tavırları, çağın son teknolojisi olan bilgisayar ve internete olan olağanüstü hakimiyetleri gibi nitelikleri de onları herkesin gözünde daha bir çekici kılıyor. Zaten adları olan “Anonymous” temelde “isimsiz, imzası belli olmayan” anlamına gelen Latince kökenli, Yunanca bir sözcüktür. İngiliz siyasal tarihinin en radikal eylemcisi Guy Fawkes’ın yüz görüntüsünü ödünç alıp, hepsinin tek kişi gibi davranmaları da aslında şan şöhret peşinde olmadıklarının bir kanıtı. İnternet dünyasının yeni kavramlarından biri olan hacktivist (hacker + activist1) sözcüğü ise Anonymous ailesi bireylerini tanımlamak için en çok kullanılan sözcük. Aslında birbirlerini çok da (belki de hiç) tanımayan bireyler olmalarına rağmen “saldırı” veya “operasyon” zamanları aynı ordunun askerleri gibi “birlik ve beraberlik” içinde hareket etmeleri ise onların takdire şayan diğer bir yönleri…
Anonymous üyelerini (kendilerini Anon olarak çağırmaktadırlar) tanımlayabilecek bir diğer sıfat da “özgürlükçü” olmalı. Çünkü başta bireysel özgürlükler ve internete erişim özgürlüğü gibi konularda en küçük bir ödün vermemeye kararlı görünüyorlar. Bu nedenle Türkiye gibi “filtre” adı altında insanların girdikleri her türlü sitenin izini süren ve bunu ileride o kişilerin aleyhinde kullanmaya niyetli ülkeler, Anonymous üyelerinin doğal düşmanlarının başında geliyorlar.
Anonymous üyelerini en çok ses getiren ve en takdir edilen bir başka özellikleri de, çocuk pornosu (Chris Forcand olayı), polis şiddeti (Bart Operasyonu), Wikileaks olayında yerleşik hükümetlere karşı duruşları veya din sömürüsü gibi olaylarda aldıkları insani ve özgürlükçü tavırlar. Hatta Chris Forcand olayı tarihe bir suçlunun sadece internet üzerinden takiple yakalandığı ilk polisiye olay olarak geçmiş durumda. Bu saydıklarımız ve daha başka diğerleri Anonymous üyelerinin akıllı, eğitimli, çağdaş ve özgürlükçü insanlar olduklarını düşündürüyor bizlere. Bu nedenle de onları incelemeye ve tanıtmaya çalışan bu kitabı hazırladık.
Son söz olarak da espri olarak kalmasını umduğumuz bir konu var: onları anlattık veya tanıtmaya çalıştık diye, dileriz Anonymous bizim de yayınevi sitemizi çökertmeye veya e-posta hesaplarımızı hacklemeye çalışmaz J Çünkü bunu yapmak isterlerse onları durduracak hiçbir güç yok…
MAYA KİTAP
Anonymous kavramının kökeni
Anonymous (anonim) kelimesi Latince’de “isimsiz; yazanı, yapanı, söyleyeni bilinmeyen” anlamına gelir. Sanal alemdeki yansıması ise, bağımsız kullanıcıların internette dolaştırdığı resimler ve yorumların “anonim”liğinden (isimsizliğinden) kendini gösterir. Anonymous kavramının ortak kimlik açısından kullanımı ilk önce image board’larda2 başladı. Gönderilen içeriğin kime ait olduğunu belirtmeden yorum yapan ziyaretçilere anonymous etiketi verilmekteydi. Bazı Imageboard kullanıcıları şakayla karışık sanki anonymous gerçek isimleriymiş, anonymous gerçek bir kişiymiş gibi davranmaya başladılar. Resimli forumların popülerliği arttıkça “Anonymous”un isimsiz bireylerin topluluğu olduğu fikri bir internet mem’i3 haline geldi. “Mem” kavramı ilk kez dünyaca ünlü İngiliz biyolog Richard Dawkins’in 1976 tarihli Bencil Gen adlı kitabında kullanılan bir kavramdır. Genel anlamda “fikirlerin ve kültürel değerlerin yayılmasındaki evrimsel ilkeler” olarak değerlendirilebilir. Dawkins’e göre evrimsel anlamda nasıl daha iyi genler ayakta kalıp daha bozuk genler yok olmaktaysa, kültürel anlamda da daha iyi mem’ler ayakta kalıp daha bozuk (ya da beğenilmeyen) mem’ler yok olmaktadır. Anonymous’un bir mem olarak kabul edilmesi, Dawkins’in kullandığı anlamda tartışmalı olsa da Anonymous’un kültürel anlamda “aday mem” olduğunu söylemek mümkündür.
Geniş anlamda düşünüldüğünde Anonymous sözcüğü her bir bireyin ve aynı zamanda tüm insanların isimsiz bir kolektif topluluk oluşturması fikrini temsil eder. Çok kişi tarafından kullanılan “Anonymous” takma adıyla paylaşımda bulunan kişiler aynı zamanda, hedonist (hazcı) ve çekincesi olmayan bir ortak online kimliği de benimsemiş oluyorlar. Bu, internetteki engellemelerin kaldırılması adına yapılmış hicivdir.
Anonymous hakkında yapılan tanımlar, bu kadar çok kişiyi içine alan bir konseptin tek bir tanıma sığmayacağının altını çiziyor. Bunun yerine Anonymous, algılanmış niteliklerini açıklayan aforizmalarla tanımlanır. Anonymous’un kendini tanımlarken kullandığı cümlelerden biri de şudur:
Biz Anonymous. Biz Lejyonuz. Biz affetmeyiz. Biz u-nutmayız. Bizi bekleyin. 4alınmıştır.
Kim bu Anonymous?
Anonymous 2003 yılında 4chan.org sitesinden yayılmaya başlayan bir internet oluşumu; kimliğini gizleyen birçok internet kullanıcısından oluşan anarşik bir küresel beyindir. Belli bir merkezi ve lideri olmayan, özellikle internet kısıtlamalarına ve insan hakları ihlallerine karşı yine internet üzerinden saldırı düzenleyen ve birbirinden bağımsız bireylerden oluşan büyük bir gruptur.
“İlk zamanlarda saldırılarını diğer birçok yerle birlikte 4chan.org gibi forumlarda ve ICQ sohbet odalarında koordine ederlerdi. 4chan.org büyük bir merkezdi, ancak ona Anonymous’un ana karargâhı diyemeyiz. Eskiden sahip oldukları en büyük merkez ise anonops.net idi, ancak sonraları o da kapatıldı.”
Bazılarına göre anonops.net, kapatılmadan önce Anonymous’un “ana sayfası”ydı. O dönemde bu sitede yayımlanan yazılardan birinde ise şöyle deniyordu:
“Bizler sansüre ve telif haksızlıklarına karşı savaşan isimsiz, merkezi olmayan bir hareketiz.”
Hareket ilk başta bir hedefe yönelik eğlence olarak başlasa da, 2008’den sonraki internet sansürlerine karşı protesto ve duruşları, uluslararası hacker’lıkla bağdaştırılmaya başlandı. Oluşum, WikiLeaks’in de üç ana başarı kaynağından biri olarak gösteriliyor. Gerek WikiLeaks’in gerekse de Wall Street İşgali eylemlerinin Anonymous’tan önce başladıkları ama gruptan destek aldıkları andan itibaren uluslararası üne kavuştukları herkesin kabul ettiği bir gerçek.
Dünyanın pek çok yerinden hacker’ların katıldığı ağda, belirgin bir hiyerarşi bulunmuyor. Gruba destek vermek isteyenler ücretsiz bir botnet yazılımını indirerek bilgisayarlarını Anonymous saldırıları için birer nefer haline getirebiliyor. Şu anda Anonyomus botnet’inde elli bine yakın bilgisayar olduğu tahmin ediliyor.
Anonops.net sitesi kapatılmadan önce yayınlanan “Hedef Önerileri” başlıklı bir konuda şöyle bir mesaj bulunur:
“Önerlerinizi aşağıdaki hatta ekleyin: www.alvarouribevelez.com. PayPal’ın ana sitesinin iyi bir saldırıya ihtiyacı var. Alışveriş yapıldıkça ve insanlar online alışverişleri için ödeme yapma ihtiyacı duydukça bu, onları epey sıkıntıya sokacak ve Wikileaks ve Anon ile uğraştıklarına pişman edecektir.”
Alvaro Uribe Velez’in 2002 – 2010 yılları arasında Kolombiya devlet başkanlığı yapmış olan bir politikacı olduğu düşünülürse, yukarıdaki paragrafta yer alan kişisel web sitesi göndermesinin ne anlama geldiği hakkında kimsenin bir fikri yok. Fakat şifreli bir mesaj olduğu düşünülebilir.
Anonymous’un internetteki uygulamalarının bir yan ürünü olan whyweprotest.net (nedenprotestoediyoruz.net) ise grubu daha iyi anlamamızı sağlıyor.
“Son zamanlarda Wikileaks ve Anonymous hakkındaki gelişmeler ve bilginin kontrol edilmesi whyweprotest.net sitesine olan ilginin ve katılımın artmasına yol açmıştır. Biz de bu enerji ve yaratıcılık ortamından ilham aldık. Artarak çoğalan farklı kullanıcılarımızı geniş bir yelpazede gerçek ve bağımsız değişim için bizimle işbirliği yapmaya davet ediyoruz.”
Grup ilk büyük eylemlerini WikiLeaks’i zor durumda bırakmaya çalışan PayPal, Visa ve MasterCard gibi ödeme ve kredi kartı firmalarına karşı yürüttü. Aynı gerekçeyle Amazon ve devlet bakanlıkları gibi pek çok siteye de saldıran grup, Tom Cruise ve John Travolta’nın üye olduğu Scientology tarikatına da uzun süredir saldırılar düzenliyor.
Grup internette dosya paylaşımını kısıtlayan ve erişimi engelleyen kişi, kurum ve devletlerin internet ortamındaki varlıklarını da sürekli bombalıyor.
Grup, manifestosunda internetin serbest ve açık bir platform olması için çalıştıklarını; son yıllarda hükümetlerin internetteki özgürlükleri kısıtlamak için yoğun bir kampanya başlattıklarını belirtiliyor.
Aynı zamanda diğer ifade özgürlüğü alanlarında tartışma başlatan grubun üyeleri, rollerinin “yasal bilgi yayma ve eylem gerçekleştirme yöntemlerinin tartışılabileceği güvenilir bir platform sağlamak” olduğunu savunmaktadır. Grup yaptığı açıklamalarda diğer marjinal eylemlere aracı olmayacaklarının altını çizmiştir:
“Diğer hiçbir sivil itaatsizlik durumunda yer almayız ve hem halkla ilişkiler, hem de teknik açıdan yasadışı faaliyetlerin planlanması ve teşvik edilmesine ev sahipliği yapmayız.”
Uzun zamandır tartışılan bir diğer nokta da Anonymous’un düzenli bir organizasyon, hatta bir örgüt olup olmadığıdır. Oluşumun yapısına bakıldığında bunun hiç de gerçekçi olmadığı görülecektir. Neden mi? Çünkü Anonymous’un bilinen üyeleri, yönergeleri, liderleri, temsilcileri veya bağlayıcı ilkeleri yoktur. Aksine, Anonymous kimliklerini ifşa etmeden birçok konuda birbirinden farklı fikirleri dile getiren, belli aralıklarla internette buluşan milyonlarca insanı, grubu ve bireyi tanımlayan bir kelimedir.
Anonymous’un bir yan grubu olan WhyWeProtest (WWP), Chanology Projesi olarak bilinen Scientology tarikatı karşıtı hareketin merkezi olmuştur. Anonymous’un kendini açık etmeyen ama oradan olduklarını ima eden bazı üyelerine göre gruba üyelik, şartlara bağlıdır ancak bu, online faaliyetlerde bulunurken kimliğini gizlemek gibi basit bir yöntemle kolayca elde edilebilir. Diğer taraftan birinin kimliğinin açığa çıkması gibi basit bir hareket de, o kişiyi Anonymous’tan otomatik olarak siler. Belli başlı Anonymous etkinliklerine katılımları yüzünden birçok eski üye ile röportaj yapılmış veya bu üyeler meşhur olmuştur. Anonymous’un kimlik yapısı sorulduğunda Komutan X Anonymous’un bir gençlik grubu olduğu yönündeki yaygın görüşün bir yanılgı olduğunu vurgulamıştır: “ Genel izlenim yanıltıcıdır. Burada çeşitli bilgisayar gruplarının yönetiminden gelen daha olgun insanlar da vardır ve bu insanlar gerek duyulursa Anon operasyonlarında egemen olarak görülen bazı ‘sert çocukları’ dizginleyebilirler.”
Bu arada merak edenlere söyleyelim: www.4chan.org adresine girmek istediğinizde karşınıza şu yazı çıkıyor:
5651 sayılı yasa uyarınca katalog suçlar kapsamında yapılan teknik inceleme ve hukuksal değerlendirme sonucunda; bu internet sitesi (4chan.org) hakkında Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı‘nın 28 / 01 / 2011 tarih ve 421.02.00.2011-039734 nolu kararı gereğince İDARİ TEDBİR uygulanmaktadır.
“ANONYMOUS: Biz lejyonuz.”
Kumandan X ve People’s Liberation Front – PLF (Halk Kurtuluş Cephesi)
Kumandan X’in5 elde bulunan video ve röportajlarında Anonymous hakkında diyor ki; Bizler bir terör örgütü değiliz.
2011 yılında Aaron Barr tarafından, Anonymous hakkında yapılan bir soruşturmanın merkezinde de Kumandan X vardı. Barr, Kumandan X’in San Francisco’lu bir bahçıvan olduğunu iddia etmişti. HBGary Federal’e yapılan saldırının ardından yapılan röportajında, Kumandan X, Barr onun grubun lideri olduğundan şüphelenirken, kendisi aslında sadece bir “nefer” olduğunu söyledi. Ancak Kumandan X, yetenekli bir hacker olduğunu ve dost bir örgüt olan PLF’nin kurucusu olduğunu da iddia ediyordu. Kumandan X’e göre, hacktivist kolektifi olan PLF 1985 yılında kurulmuş; Tunus, İran, Mısır ve Bahreyn’deki devlet web sitelerine karşı “hizmeti engelleme saldırısı” düzenlemek için Anonymous’un diğer bir alt grubu olan AnonOps ile birlikte çalışmıştır. Anonymous ve PLF arasındaki ilişkiyi anlatırken NATO’ya bir benzetme yapar ve PLF’nin belirli bir projeye dahil olup olmama kararı alabilen daha küçük bir alt grup olduğunu söyler. “ Hem AnonOps hem de PLF büyük internet grupları oluşturma kapasitesine sahiptir. Aralarındaki en büyük fark AnonOps’un çok büyük kuvvetlerle, ancak karar alma süreci yüzünden çok yavaş bir şekilde hareket etmesidir. PLF ise gibi çok daha hızlı hareket eder.”
Kumandan X kavramı ana akım medyanın Anonymous hakkında en çok nefret ettiği kavramlardan biridir. Çünkü PLF (Halk Kurtuluş Cephesi) gibi “tehlikeli” bir ad taşıyan bir oluşumun lideri olduğunu ve Anonymous’la ve destekçileriyle işbirliği yaptığını iddia eden bir figür hiç kuşkusuz tehlikeli gibi gösterilmek zorundadır. Oysa elde bazı 3. dünya ülkelerinin internet erişimi ve kişisel özgürlük konusundaki müdahalelerine itiraz etmekten başka hiçbir suçu olmayan bir “kumandan” bulunmaktadır. Tek itirafı da hem bir hacker olduğu, hem de bazı 3. dünya üyesi baskıcı rejimlerin internet sitelerine saldırıda bulunduğunu söylemesidir. Kendisinden bir “Siber Che Guevera” yaratmamak konusunda son derece dikkatli olan ana medya da Kumandan hakkında herhangi bir söz etmemek konusunda son derece dikkatli davranmaktadır…
Eylül 2011’de FBI tarafından California’da yakalanan 47 yaşındaki evsiz Chris Doyon’un Kumandan X olduğu konusunda bazı iddialarda bulunulduysa da, bu konuda kesin kanıtlara ulaşılamadığı için kısa sürede serbest bırakıldı. Ancak bu olayın ardından Kumandan X tarafından yazıldığı iddia edilen ve Annoymous’u anlatan bit kitabın 2012’de piyasaya çıkacağı bildirildi ve kitabın yazarı olarak görünen isim şuydu: Christopher Mark Doyon!
Anon’lar tarafından hazırlanan ve Kumandan X’i temsil eden bir grafiti.
Anonymous eylemlerini nasıl yapıyor?
Anonymous tayfasının bütün dünya tarafından bu derece önemsenmesi ve “korkulması” demesek bile, “ciddiye alınması” boşuna değildir. Çünkü bu ekip organize oldukları andan itibaren canlarının istediği her kuruluşun sitesini hack’leyebilmekte, istedikleri her türlü bankanın veya mali kuruluşun hesaplarını anında ele geçirebilmekte ve istedikleri her türlü kişisel veya mali bilgiyi internet ortamında tüm dünyaya yayabilmektedirler. Tarihin her döneminde, zalim hükümdarlar olduğu gibi, onların insanlığa karşı yaptığı haksızlıklara, adaletsizliklere direnen, cesur, isimsiz kahramanlar da olmuştur. Anonymous da, aslında bu isimsiz ve hatta görüntüsüz kahramanların günümüzdeki karşılığıdır. Yaşadığımız çağ bilgi ve teknoloji çağı olduğu için, Anonymous da bu güçleri son derece iyi kullanarak devletlerden bile daha güçlü şirketleri yaptıkları haksız uygulamalardan dolayı dize getirebilmektedirler. Bir an düşünsek ve Anonymous’un bireysel özgürlükler ve sivil itaatsizlik gibi felsefi ve insani konularla değil de, sadece internet hırsızlığıyla ilgilendiklerini hayal etsek, birkaç saat içinde milyonlarca doları kişisel veya örgütsel hesaplarına geçirmelerinin işten bile olmadığını görebiliriz. Ama Anonymous bu bilgilerini basit teknolojik hırsızlıklar için değil, daha yüce idealler uğrunda harcamaya meraklı bir grup eylemcidir ve bu da bize yukarıda Aaron Barr’ın söylediği, “Anonymous’un sadece heyecanlı ve meraklı çocuklardan oluşan bir ekip” olmadığını doğrulamaktadır.
Anonymous’un yukarıda sözü edilen eylemlerini yapma konusunda çeşitli yöntemleri olduğu biliniyor. Hatta söylendiğine göre Anonymous’un olduğu bilinen herhangi bir siteye bir mail gönderdiğiniz zaman, bu sizin de Anon olmaya gönüllü olduğunuzu gösteriyor ve o sandan itibaren bilgisayarınızın kontrolü Anonymous’un eline geçiyor ve sizin parmağınız bile kıpırdamadan, bilgisayarınız Anonymous eylemlerinde kullanılabiliyor. İnternet ve bilgisayar teknolojisine vakıf olmayan bizler için tam açıklamak kolay olmasa da, yaptığımız araştırmalar sonunda Anonymous’un sevmediklerini dize getirmek için uyguladığı bazı taktikler olduğunu öğrendik…
Bazıları şöyle:
Hizmeti Engelleme Saldırıları
Anonymous üyesi bilgisayar kullanıcıları (kendilerine Anon diyorlar) , web sitelerini çevrimdışı bırakmak niyetiyle bu siteleri veri bombardımanına tutarlar. Geçmişteki hedeflerinin arasında PayPal ve MasterCard gibi şirketlerle birlikte CIA’in web sitesi gibi ABD devlet siteleri de yer almıştır. Bu saldırılar, kurbanlar için saldırılara karşı savunma ve güvenliğin iyeleştirilmesi masrafları da dâhil olmak üzere on binlerce dolar masrafa yol açabilmektedir.
Medyanın Anonymous’a bakışı.
Anonymous saldırıları genel anlamda özel değil genel içeriklidir. Yani Anonymous’un saldırıları kendileriyle ilgili değil toplumla veya genel anlamda insanlık durumlarıyla ilgilidir. Örneğin Türkiye’de internete sansür uygulama konusu gündeme geldiğinde BTK’nın (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) ana sayfasına saldırıp çökertmişler veya eylemci öğrencilere aşırı şiddet uygulandığı zaman da İspanyol polisinin en önemli sitelerine saldırıp onları çökertmişlerdi. Anonymous’un büyük şirketlerin ve finans kurumlarının, insanlara ciddi zarar veren politikalarına, özellikle de internet ve medya sansürüne karşı yaptıkları eylemleri, ülkelerin ana akım medyaları, basit bilgisayar korsanlığı veya siber terör diyerek geçiştirmişlerdir. Halbuki gelişmiş ülkelerde dahil, Anonymous’un bu saldırıları karşısında çaresiz kalmış, politika değişikliklerine gitmiş ve ciddi maddi zararlara uğramışlardır.
Hizmeti engelleme saldırılarındaki en büyük desteklerden biri de LOIC adlı bir yazılım. “Low Orbit Ion Cannon”un kısaltması olan LOIC yazılımı, bilgisayarlarını isteyerek birer Anon’a dönüştürenlerin kullandığı ve Anonymous’a saldırılarında destek olan kişilerin kullandığı bir yazılım. LOIC’i bilgisayarınıza kurup ayarlarını yapınca, bilgisayarınız artık Anmoymous’un eline geçiyor ve hizmeti engelleme saldırıları da bu LOIC yazılımı sayesinde yapılıyor.
Bilgisayar Korsanlığı (Hackleme)
Anonymous bazı durumlarda da bilgisayar sistemlerine sızarak, kurum içi postalar ve müşteri bilgileri gibi hassas verilere dışarıdan erişim sağlamaktadır. Örneğin, bazı iddialara göre, Sony’nin sistemlerine yapılan bir korsan saldırısı yaklaşık 100 milyon online bilgisayar oyunu kullanıcısının kişisel bilgilerinin çalınması ile sonuçlandı. Sony popüler PlayStation online ağını bir aya yakın bir süre kapattı ve saldırının kendilerine yaklaşık 171 milyon dolara mal olduğunu iddia etti. Anonymous katılımcıları, saldırıyı grubun yönetmediğini söylediler ancak grupta yer alan bazı kişilerin bu saldırıda yer almış olabileceğini dile getirdiler. Birçok Anon forumunda ise saldırıyı Anonymous’un gerçekleştirdiği açıkça reddedildi ve bunu yapmanın neden aptalca olacağı konusunda mantıklı açıklamalar yapıldı.
İranlı bir hacker tarafından hack’lenmiş bir ana sayfa.
Kişisel Bilgi Erişimi
İnsanlar hakkında bazı kişisel bilgilere ulaşıp bunları online olarak ifşa etme yoluyla gerçekleştirilir. Bilgi erişimi bir insanın kimlik bilgilerini açıklamakla sonuçlanacağı gibi daha vahim sonuçlarda yol açabilir. Örneğin bazı olaylarda hacktivist’ler kimlik bilgilerini ele geçirdikleri kişilerin hayatlarının en özel yönlerini de ifşa edip onları çok kötü durumlara düşürebilir. Darknet Operasyonu sırasında çocuk pornosu sitelerinde karşılaştıkları insanların adlarını, telefonlarını vb. internetten herkese yayınlayan Anon’lar adamları aynı zamanda FBI ve İnterpol’e de şikayet ederek çoğunun tutuklanmasına yol açmışlardı.
Türk bir hacker grup tarafından hack’lenmiş bir sayfa.
Daha masum durumlarda ise hacktivist’ler gıcık oldukları kişinin ev veya cep telefonuna saniyede 10 ila 20 arası çağrı yönlendirerek telefonları kullanılmaz hale getirebiliyorlar. Ya da ev adresini bildikleri birine aynı anda 200 tane pizza ısmarlayıp onu zor durumlarda bırakabiliyorlar. Bazı durumlarda ise kişinin evine seks shop’lardan porno filmler veya seks oyuncakları gönderme gibi durumlar yaşattıkları da oluyor.
İnsanın internet hesaplarının ne kadar özel ve gizli bilgiler içerebileceği düşünülünce bazı durumlarda bu bilgilerin internette olduğu gibi açığa çıkmasının da insanı ne durumlara düşürebileceğini tahmin etmek zor değil…
Bepul matn qismi tugad.